|   | Filipino Tagalog |   |   | Turkish |   |
| | kanyon | | | Gülle veya şarapnel atan büyük, ateşli silah. |
| | kalasag | | | Savaşlarda ok, kılıç, süngü vb. silahlardan korunmak için giyilen, demir ve tel levhalardan yapılmış giysi. |
| | palaso | | | Yayla atılan, ucunda sivri bir demir bulunan ince ve kısa tahta çubuk. |
| | sunog pangalarma | | | Yangın uyarısını, tehlikesini bildirmek için verilen işaret. |
| | pamatay sunog | | | Cadde ve sokaklarda su şebekesine bağlı olarak belirli yerlere yerleştirilmiş, üzerine hortum takılabilen kalın musluk. |
| | parasiyut | | | Hava taşıtından veya yüksek bir yerden atılan bir cismin veya atlayan bir insanın kontrollü biçimde yere inmesini sağlayan araç. |
| | usok | | | Bir maddenin yanması ile çıkan ve içinde katı zerrelerle buğu bulunan kara veya esmer renkli gaz. |
| | preso | | | Gözaltına alınan kimselerin konulduğu yer, nezaret. |
| | bilangguan | | | Hapishane |
| | kotse ng polis | | | Polislerin görev sırasında kullandığı araba. |
| | tanke | | | tank |
| | misil | | | füze |
| | pistola | | | Kısa, hafif, cepte veya belde taşınan ateşli silah. |
| | tsapa | | | Yakaya takılmak için çeşitli biçimlerde yapılan, bir kuruluşun sembolü sayılacak genellikle küçük metal nesne. |
| | aksidente | | | Can veya mal kaybına, zararına neden olan kötü olay. |
| | magnanakaw | | | Kapıp kaçmak yoluyla hırsızlık yapan kimse. |
| | mandurukot | | | Hissettirmeden insanların cebinden eşyasını çalan kişi. |